Görüntüleme (gezinme ile): 2 -- Görüntüleme (arama ile): -- IP: 18.224.53.202 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Literarische Übersetzung Als Kulturwissenschaftliche Interaktion. Kulturenvermittlung Am Beispiel Feridun Zaimoğlu's “Koppstoff”(1999)

Yazarlar
Dilek Turan Yılmaz

Dergi Adı
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi - EFD

Cilt
Aralık 2011, Cilt 28, Sayı 2, ss. 233-249

Anahtar Kelimeler
literary translation ; translation science ; intercultural communication ; hermeneutic

Özet
This study analyzes how cultural contents affect literary translation and how this can be interpreted by foreign language philology. With this aim Koppstoff. Kanaka Sprak vom Rande der Gesellschaft (1999) written in German by Feridun Zaimoğlu, a German author of Turkish origin, and its Turkish translation Kafa Örtüsü (2000) are examined. In this study first the importance of cultural competence and its relation to translation is brought to the foreground, then the concept of literary translation is discussed within the context of literature and cultural studies, and then the word culture is analyzed in relation to language and literature. In the next step, in order to emphasize the relation of culture to language and translation, how questions about culture that might be encountered during the translation activity can affect the translated material is discussed from a theoretical perspective referring, in this context, to some translation theories. The last section of the study focuses on the book entitled Koppstoff by Zaimoğlu. In this book, as in Kanaka Sprak.Miβtöne vom Rande der Gesellschaft which he wrote earlier, Zaimoğlu attempts to portray German society from the perspective of a marginalized group. In the book 26 women of Turkish origin and with different professions are the speakers, and they talk on their lives and their position as well as those of other Turkish people in German society in the form of monologue. In this study examples are given from the German original and Turkish translation (Zaimoğlu, 2000) ; the importance of culture in translation is emphasized, and direct quotations from the book that require the interpretation of cultural symbols are given. These quotations involve the languages (Pidgin, Kreol) spoken by non-native speakers of German. By translating Turkish idioms and expressions, sometimes word for word, Zaimoğlu creates a hybrid German and Turkish language. This quality of the source text often brings out social and cultural contents in Germany and in Turkey in the process of reading and translating. In order to emphasize the importance of such contents in translation, the translating activity of the students of foreign language philology departments are examined. In this study the focus in on the source text which is analyzed by the above mentioned student group in translation course. Whether the students learned German in a German speaking country or not should be taken into consideration. In the philology departments in Turkey there are students who learnt a foreign language abroad, using it effectively as a native speaker, as there are others who learnt it in schools in Turkey. Therefore, there are some problems concerning the translation of the work in question : How is the source text perceived and interpreted by students who had an experience abroad and by those who did not? Are there any differences between the translations of those who learnt German abroad and can speak German almost as a native speaker and the ones who learnt German as a second language in Turkey? How should these differences be interpreted? What are the conclusions that can be drawn in relation to the differences in understanding? The aim of this study is to emphasize the meaning of intercultural communication and the importance of having the competence to understand the symbols of a different language, a different culture, and the “other” in a globalized world. Above all, in the act of translation a translator should be able to establish a dialogue between cultures

Başlık (Yabancı Dil)
Literary Translation as Cultural Interaction : Different Perspectives to Feridun Zaimoğlu's “Koppstoff” (1999)

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Edebi çeviri ; çeviri bilim ; kültürlerarası iletişim ; hermenötik

Özet (Yabancı Dil)
Bu çalışmada kültüre özgü içeriklerin çeviri etkinliğini nasıl etkilediği ve yabancı dil filolojisinde bu olgunun nasıl yorumlanabileceği incelenmektedir. Bu amaçla Almanya'da yaşayan Türk kökenli Alman yazar Feridun Zaimoğlu'nun “Koppstoff. Kanaka Sprak vom Rande der Gesellschaft.” (1999) adlı Almanca eseri ve Türkçe çevirisi “Kafa Örtüsü” (2000) ele alınmıştır. Bu incelemede öncelikle kültürlerarası yetkinliğin önemi ve çeviriyle ilişkisi üzerinde durulmuş, sonrasında “edebi çeviri” kavramı edebiyat ve kültür bilim söyleminde tartışılmıştır. Daha sonra “kültür” sözcüğü dil ve edebiyatla olan ilişkisi içinde irdelenmiştir. Kültürün dil ve çeviri ile olan ilişkisinin önemini vurgulamak amacıyla, bir sonraki aşamada çeviri etkinliği esnasında karşılaşılabilecek kültürel kaynaklı sorunların çeviriye nasıl yansıyabileceği kuramsal olarak ele alınmış ve bu bağlamda bazı çeviri kuramlarına dayanılmıştır. Çalışmanın son bölümünde Feridun Zaimoğlu'nun “Koppstoff” adlı eseri ele alınmıştır. Zaimoğlu bu eserinde yine, daha önce kaleme almış olduğu “Kanaka Sprak. Mißtöne vom Rande der Gesellschaft”(1995) adlı eserinde olduğu gibi Alman toplumunun dışına itilmiş, dışlanmış bir grubun bakış açısıyla Alman toplumunu anlatmaya çalışmıştır. Zaimoğlu'nun bu eserinde değişik meslek gruplarından 26 kadın söz almaktadır ve bir monolog şeklinde kendi hayatları ve Alman toplumu içindeki kendi ve Türklerin konumları hakkında konuşmaktadırlar. Bu çalışmada Zaimoğlu'nun eseri ele alınırken kitabın yazıldığı Almanca aslından ve Türkçe'ye çevirisinden (Zaimoğlu, 2000) bazı örnekler verilerek çeviride kültürün önemi vurgulamış, kültürel sembollerin yorumlanmasını gerektiren alıntılar yapılmıştır. Yapılan bu alıntılar Almanya'da yaşayan yabancıların kullandığı dili (Pidgin, Kreol) içermektedir. Zaimoğlu, Türkçenin deyim ve ifadelerini zaman zaman birebir çevirerek hem Almanca hem de Türkçe'den oluşan yeni karma, melez bir dil yaratmıştır (sprachliche Hybridität). Kaynak metnin bu özelliğinden dolayı, metni okurken ve çevirirken çoğu zaman Almanya ve Türkiye'nin sosyal ve kültürel içerikleri öne çıkmaktadır. Bu içeriklerin çeviri etkinliğindeki önemini vurgulamak amacıyla, özellikle Türkiye'deki yabancı dil filolojisi öğrencileri hedeflenmiştir. Bu çalışmada incelenen kaynak metnin sözkonusu öğrenci grubu tarafından çeviri dersinde uygulanmasıyla ne gibi sonuçlar elde edilebileceği üzerinde durulmuştur. Bu bakımdan öğrencilerin Almanca'yı Almanca konuşulan bir ülkede edinip edinmediklerine dikkat edilmelidir. Bilindiği gibi Türkiye'deki yabancı dil filolojilerinde dili yurtdışında öğrenen ve anadili gibi hakim olan öğrencilerin yanısıra, dil edinimi sadece yurtiçi okullarda gerçekle-şen öğrenciler de bulunmaktadır. Bu bakımdan ele alınan eserin çevirisi ile ilgili olarak birtakım sorular ortaya çıkmıştır : Kaynak metin yurtdışı deneyimi olan ve olmayan öğrenciler tarafından nasıl alımlanmış ve yorumlanmıştır? Almanca'yı yurtdışında öğrenen ve dile anadiline yakın bir hakimiyeti olan öğrenciler ve Almanca'yı sonradan sadece yurtiçinde edinen öğrencilerin çevirilerinde ne gibi farklılıklar gözlemlenmiştir ve bu farklar nasıl yorumlanmalıdır? Bu iki öğrenci grubunun hedef dile çevirileri ve eserin Türkçe çevirisi (Zaimoğlu, 2000) karşılaştırıldığında ne gibi farklılıklar ortaya çıkmıştır? Sözkonusu olan bu iki öğrenci grubunun kaynak metni alımlamada ve hedef dile çevirmedeki farklılıklar konusunda nasıl sonuçlara varılmaktadır? Bu çalışmada çeviri etkinliğinde kültürlerarası iletişimin önemi vurgulanarak, bir dili edinmenin ötesinde, globalleşen dünyada diğer kültürü, ötekini ve diğer dile ait sembolleri anlayabilme becerisinin ne kadar önemli olduğunu göstermeyi bir çeviri örneği sunarak amaçlanmıştır.