Görüntüleme (gezinme ile): 3 -- Görüntüleme (arama ile): 2 -- IP: 18.217.14.208 -- Ziyaretçi Sayısı:

Özgün Başlık
Karşılaştırmalı Hukuk Işığında Hükümsüz Evlilik Sözleşmelerinin Boşanmanın Eşler Arasındaki Mali Sonuçlarına Etkisi

Yazarlar
Barış Demirsatan

Dergi Adı
Türkiye Barolar Birliği Dergisi

Cilt
Mart-Nisan 2021, Sayı 153, ss. 297-334

Anahtar Kelimeler
Evlilik Sözleşmesi ; Boşanma ; Boşanmada Maddi Tazminat ; Boşanmada Manevi Tazminat ; Aile Hukukunun Sözleşmeselleşmesi

Özet
Günlük anlamıyla evlilik sözleşmelerine Türk hukukunda geçerlilik tanımak mümkün değildir. Bununla birlikte, boşanmanın mali sonuçlarının öngörülebilir olması gerekliliktir. Türk hukuk uygulaması incelendiğinde boşanmanın mali sonuçlarında yeterli derece öngörülebilirliğin bulunmadığı çıkarımında bulunulabilir. Öte yandan, boşanma halinde tanınan maddi tazminat isteminde, zarar kavramının kuramsal açıdan da net olmadığı açıktır. Manevi tazminat istemleri bakımından da genel olarak tazminat sorumluluğunun kapsamı yeterince belirlilik göstermemektedir. Bu itibarla hükümsüz evlilik sözleşmelerinin boşanma nedeniyle hükmedilen tazminat istemlerinde, tazminatın indirim sebebi olarak değerlendirilmesine olanak tanınmalıdır. Ayrıca, aile hukukunun sözleşmeselleşmesi de aile hukuku alanında gitgide güçlenen bir eğilimdir. Bu bağlamda İngiliz ve Alman hukuklarındaki gelişim sürecinden örnek alınabilir.

Başlık (Yabancı Dil)
Effects of Null and Void Prenuptial Agreements on Pecuniary Consequences of the Divorce Between Espouses in Light of Comparative Law

Anahtar Kelimeler (Yabancı Dil)
Prenuptial Agreement ; Divorce ; Pecuniary Damages In the Case Of Divorce ; Non-Pecuniary Damages In The Case of Divorce ; Contractualisation of Family Law

Özet (Yabancı Dil)
Prenuptial agreement with their everyday speech meaning is null and void under Turkish civil law. However, predictability is a necessity and need for pecuniary consequences of divorce. It is possible to infer from the Turkish practice that the sufficient predictability lacks from pecuniary consequences of divorce. In the case of pecuniary damages, the concept of damages is not theoretically clear. As to non-pecuniary damages, the extent of claim is obscure. Thus, null and void prenuptial agreements should be permitted and taken into consideration as fact for reduction of damages. Moreover, the contractualisation of family law becomes more and more prevailing. In this connection, the developments in English and German law might serve as an example.